BETAK-Pop grupları profil arşivimiz yayında! K-Fandom Sanatçı Arşivi
HaberK-DramaListeler

Romantizm içeren 6 fantastik K-Drama

7 dakika okuma süresi

Kaç kere ellerinizi havaya kaldırıp sihirli bir değneğin dokunuşuyla hayatınızın değişmesini veya ilahi bir gücün hayatınıza doğrudan etki edip her şeyi düzeltmesini dilediniz? Kore dizilerinin uçsuz bucaksız dünyasında bu sihirli değneğin dokunuşunu çoğu zaman görmek mümkündür ve pek çok kişiyi bu fantastik anlatıların girdabına sürükler.

Eşini aramak için dünyayı dolaşan ölümsüz bir cinden, kendini insanların arasında sıkışmış bulan birkaç bin yaşındaki doğaüstü bir varlığa kadar, mistik olaylar, zaman yolculuğu reenkarnasyonları ve sıra dışı süper güçlerle ilgili bu yaratıcı hikayelere, acı tatlı aşk ve özlem hikayeleri eşlik eder. Bazen de kaderin komik bir cilvesi kendini gösterir. Tanrı Redlin‘in baş rahibi olan Rembrary (Kim Min Kyu) bir an şeytanlarla savaşırken bir anda K-pop idolü olarak uyanıyor. Devam etmekte olan K-drama “The Heavenly Idol “da Rembrary kendini, Wild Animal grubunun başındaki pop yıldızı Woo Yeon Woo‘nun bedeninde bulur.

Baş rahip dünyevi varoluşuna alışmaya çalışırken, aynı zamanda grubun hayatta kalmasının tek yolu olabilir. “Wild Animal” ihtiyaç duydukları ilahi yardımı alırken, baş rahip daha önce hiç olmadığı kadar dans etmeyi öğrenir.

Bunun gibi dizileri seviyorsanız, işte izleyicileri “sihirli değneğin” tadına vardıran altı K-drama.

Goblin

Yenilmez general Kim Shin (Gong Yoo) bir goblin olarak ölümsüzlükle lanetlenmiştir. Aradan neredeyse bir asır geçmiştir ve kaderinde gelini olacak ve göğsüne saplanmış kılıcı çıkaracak tek kadını bulmak için yeryüzünde dolaşmaktadır. Bir öksüz olan Ji Eun Tak (Kim Go Eun) da, bir ölüm meleği (Lee Dong Wook) tarafından “yanlışlıkla gözden kaçırılmış kişi” olarak karşımıza çıkıyor. Eun Tak‘ın doğumu, ölüm meleğinin denetlediği kader dengesini bozmuştur ve ölüm meleği bunu düzeltmek için bir fırsat kollamaktadır. Ayrıca Eun Tak‘ın hayaletleri görme ve cin çağırma yeteneği de vardır. Modern dünyada seçkin ve zengin bir beyefendi olan Kim Shin, kendisini seçilmiş gelini olduğunun farkına vardığı Eun Tak‘a doğru çekilirken bulur. Goblin, Eun Tak‘ın daha önce bilmediği büyülü bir dünyanın kapılarını ona açarken, birlikteliklerinin de ağır bir bedeli vardır. Ayrıca ölüm meleği de uzun zamandır kayıp olan ruh eşini, yani bir tavuk dükkanı sahibi olan Sunny‘i (Yoo In Na) bulmuştur.

Goblin“, kurguda yaşanan donukluklara ve birkaç uzatılmış sahneye rağmen çok güzel yapılmış bir dizi. Gong Yoo ve Kim Go Eun‘un aralarındaki kimyayı, Goblin ve Eun Tak arasındaki acı tatlı aşk hikayesini güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Yoo In Na ve Lee Dong Wook‘un garip ve eğlenceli romantizmi, başroldeki çiftin acı ve hüznüyle tam bir tezat oluşturuyor ve dizide çok ihtiyaç duyulan hafif ve rahatlatıcı anları bize yaşatıyor. Ayrıca Gong Yoo‘nun Goblin’i ile Lee Dong Wook‘un Ölüm Meleği arasındaki bromance sahnelerini kim unutabilir ki?

My Love From the Star

Yıldızlardan yer yüzüne inmiş bir adam, bir film yıldızının ayağını kelimenin tam anlamıyla yerden keserse ne olur? Do Min Joon (Kim Soo Hyun) 400 yıldır geçici olarak Dünya’da kalmaktadır. Bir uzaylı olarak tanımlanmış olabilir ama insan gibi görünüyor ve çok da yakışıklı. Yıllar on yıllara ve on yıllar yüzyıllara dönüşürken, yaşlanmayan Min Joon‘un çeşitli meslekleri olmuştur. Gezegenine dönmeyi beklerken kendi içine kapanır ve yalnızlığının tadını çıkarır. Bir de Chun Song Yi (Jun Ji Hyun) var, ara sıra öfke nöbeti ve sinir krizi geçirdiği bilinen karamsar bir süperstar. Chun Song Yi kendini Min Joon‘un yönettiği bir üniversite sınıfında bulduğunda, aynı zamanda kapı komşusu olduklarını da fark eder. Kaçınılmaz olan gerçekleşir ve Min Joon tüm çekincelerine rağmen gönlünü Song Yi‘ye doğru kayarken bulur.

My Love From the Star” zamansız güzelliğiyle K-drama hayranlarının gönlünde tüm zamanların favorisi olarak yer etmeye devam ediyor. Modern dünyadan rahatsızlık duyan ve insanlarla arasına mesafe koymuş Min Joon ile huzuru bolca kızarmış tavuk yemek ve kutularca bira içmekte bulan Song Yi gibi iki adet sevimli karaktere sahip dizi Kim Soo Hyun ve Jun Ji Hyun‘un arasındaki cayır cayır kimya ile hayranlara unutulmaz bir seyir keyfi yaşattı.

Tale of the Nine-Tailed

Aynı Goblin gibi, yeryüzünde dolaşan ve biricik aşkını bekleyen başka bir efsanevi varlık daha var. Lee Yeon (Lee Dong Wook) bir Kumiho, dünyaya inerek hayatının aşkı Ah Eum ile yeniden bir araya gelmek için Baekdudaegan‘ın ruhu olarak görevinden vazgeçen dokuz kuyruklu bir tilkidir. Lee Yeon dünyada geçirdiği süre boyunca Ah Eum‘un pek çok reenkarnasyonuyla karşılaşmıştır, ancak hiçbiri ölümünden sonra ayrıldıklarında ona teslim ettiği tilki boncuğunu taşımamaktadır. Dünyada geçirdiği süre içinde naneli çikolatalı dondurmaya karşı bir bağlılık bile geliştirmiştir.

Doğaüstü olaylarla ilgili şovlar yapan yapımcı Ji Ah (Jo Bo Ah), Lee Yeon ile karşılaşır. Kimliğini gizlemeye çalışsa da onu yıllar öncesinden tanır. Onun yanındayken mistik olaylar ortaya çıktıkça, onun kimliğinden şüphelenmeye başlar. Ji Ah aynı zamanda korkunç bir araba kazasından sonra gizemli bir şekilde ortadan kaybolan anne ve babasını da aramaktadır. Ji Ah ve Lee Yeon araştırma yapmak için bir araya geldiklerinde aralarında bir şeyler kıvılcımlanmaya başlar. Bir de Lee Yeon‘un küçük kardeşi Lee Rang (Kim Bum) vardır; yarı insan yarı Kumiho olan Lee, sinsice yaramazlık yapan ve istediği zaman ortalığı kasıp kavurabilen biridir.

Tale of The Nine-Tailed” yayınlandığı süre boyunca, folklor, gerilim ve biraz da ateşli romantizmle örülü ilgi çekici ve benzersiz fantastik konusuyla izleyicileri kendine bağlamıştır. Lee Dong Wook, Jo Bo Ah ve Kim Bum karakterlerinin hakkını tam olarak veriyorlar. Ekranları aralarındaki kimyalarıyla kavuran Lee Dong Wook ve Jo Bo Ah bize baygınlık geçirmeye değer anlar yaşatırken, Kim Bum da çocuksu cazibesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.

Bride of the God

Narsist bir tanrı, tanrıların alemini yönetmek ister ancak tanrıların imparatoru olmanın hayal ettiğinden çok daha karmaşık olduğunu fark eder. Su tanrısı Habaek (Nam Joo Hyuk), hükümdar olmasına yardımcı olacak tanrı taşlarını tedarik etmek için dünyaya iner. Ancak tanrısal statüsü şanslı olduğu anlamına gelmiyor gibi görünüyor ki Habaek sadece güçlerini kaybetmekle kalmıyor, aynı zamanda Dünya’ya indiğinde tanrı taşlarının haritasını da kaybediyor. Bir de dibe vurmuş psikiyatristimiz So Ah (Shin Se Kyung) var. Borçlarını ödemek için paraya ihtiyacı vardır ama aynı zamanda tanrılara hizmet etmeye yemin etmiş bir ailenin soyundan gelmektedir. Habaek, So Ah ile karşılaştığında, başlangıçta aksiliklerle dolu mizansen sonradan ikisi arasında çok daha yoğun bir ilişkiye dönüşür.

Nam Joo Hyuk çocuksu ve kibirli bir tanrı olan Habaek rolünde sevimli dururken, Shin Se Kyung ise So Ah rolüyle içine kapanık ve hırçın biri olarak başarılı bir performans sergiliyor. Dizi arada bir düşüşe geçse ve birkaç klişe diyalog olsa da, “Bride of the God” keyifli bir dizi özellikle de doğa üstü varlıklar ile insanlar arasındaki aşkları seviyorsanız.

Kokdu: Season of Deity

Geçmiş yaşamlarında lanetlenmiş iki aşık, bu yaşamlarında buluşup sonsuza dek mutlu yaşayabilecekler mi? Kokdu (Kim Jung Hyun), Tanrı’nın gazabına uğramış ve bir ölüm meleğine dönüşmüştür. Her 99 yılda bir Kokdu yeryüzüne iner ve kendisine benzeyen bir insanı ele geçirir. Soğuk kanlıdır ve kötü insanların canını almaktan çekinmez. Bu kez cerrah Do Jin Woo‘nun bedenini bulur ancak yine bir doktor olan Han Gye Jeol‘un (Im Soo Hyang) karşısına çıktığında işler değişir. Gye Jeol, Kokdu‘nun ilk aşkına benzemektedir ama aynı zamanda ana hedefini riske atabilecek gizemli yeteneklere sahiptir.

Kokdu: Season of Deity” tahmin edilebilir bir olay örgüsüne sahip olabilir, ancak fantezi ve romantizm hayranlarının keyifle izleyeceği kadar çok içeriği var. Kim Jung Hyun‘un ekranlara dönüşü dikkat çeken noktalardan biri ve oyuncu muazzam bir gelecek vaat ediyor. Canlandırdığı iki karakterin karşıt kişiliklerini zahmetsizce sergiliyor ve tüm hayranlar için bir başka bonus da, onu dramanın OST’sinin bir parçası olan “I Am” şarkısını duygusal bir şekilde söylerken duymak.

Angel’s Last Mission: Love

Bir melek, kör bir balerinin hayatına gerçek aşkı getirmekle görevlendirilmiştir. Dan (Kim Myung Soo) altın gibi bir kalbi olan muzip bir melektir, ancak dünyevi işlere karışmak gibi bir huyu vardır. Lee Yeon Soo (Shin Hye Sun), mesafeli ve kaba görünen ama özünde yumuşacık biri olan yetenekli bir balerindir. Dan‘in başına gelenler cennete girmesinin yasaklanmasına neden olunca, cennete girebilmesinin tek yolu Yeon Soo‘ya gerçek aşkı bulmak olmuştur. Ancak Dan, Yeon Soo‘ya aşık olunca işler ters gider ve bu yasak aşkın ruhlar alemindeki sonuçlarının farkındadır.

Angel’s Last Mission: Love” başroldeki çiftin çekişmelerinin giderek bir romantizme dönüşmesine tanık olduğumuz oldukça sevimli bir aşk hikayesi.

kaynak



İlgili İçerikler
HaberK-Pop

Lee Je Hoon, İskemik Kolit Teşhisi ile Ameliyat Oldu

1 dakika okuma süresi
Lee Je Hoon, 1 Ekim gecesi şiddetli karın ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. İskemik kolit teşhisi konulan oyuncu, 2 Ekim sabahı erken saatlerde…
HaberK-Drama

Twinkling Watermelon: 1995'e Giden Bir Müzik Macerası

2 dakika okuma süresi
tvN’in “Twinkling Watermelon” dizisi tanıtımdan önce yeni fotoğraflarını yayınladı! “Twinkling Watermelon“, müzik yeteneğiyle doğan bir CODA (sağır bir yetişkinin çocuğu) öğrencisinin, şüpheli…
HaberK-Pop

KINGDOM'ın Tartışmalı Albüm Tasarımı Nedeniyle Ajans Özür Diledi

1 dakika okuma süresi
KINGDOM‘un ajansı GF Entertainment, KINGDOM‘un yedinci mini albümünün kapak tasarımıyla ilgili tartışmaların ardından resmi bir özür yayınladı. Başlangıçta 21 Eylül’de ön siparişe…

Giriş yap

Kayıt ol

Şifre sıfırla

Lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin, e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturmanızı sağlayacak bir bağlantı alacaksınız.