Merhabalar! K-fandom orijinal dizi incelemesi içeriklerinin ilki olacak yazımızla karşınızdayız! Bu ilklere en uygun adayımızın da yakın zamanda reyting rekorlarıyla yayın hayatına son veren Crash Course in Romance dizisi olacağını düşündük. Hazırsanız başlayalım^^
Kısa özet
Crash Course in Romance dizisi, Pride dershanesinde çalışan yakışıklı matematik öğretmeni başrolümüz Choi Chi-Yeol (Jung Kyoung-Ho) ile fedakâr restoran sahibi başrolümüz Nam Haeng-Seon (Jeon Do-Yeon) arasındaki aşkı konu alır. Yıldız öğretmen Choi-Chi-Yeol, kariyerinin zirvesindedir ve sadece üniversite sınavına girecek öğrencilerin değil, aynı zamanda ailelerinin de göz bebeği konumundadır. Kendini senelerce işine vererek başarılı bir kariyer elde etse de sağlıksız ve aşksız bir yaşam sürmüştür. Nam Haeng-Seon ise nispeten daha mütevazi bir yaşam sürmektedir. Sahibi olduğu meze restoranı sayesinde kıt kanaat geçinerek kızının okul masraflarını karşılamaya ve engelli kardeşine bakmaya çalışmaktadır.
Dizi İncelemesi
Crash Course in Romance, 2023 yılının en iyi dizilerinden biri oldu benim için. Özellikle hayatın içinden karakterleriyle gün sonunda kafanızı boşaltmak için izleyebileceğiniz ideal bir dizi. Daha olgun kadın başrollerin olduğu diziler, Something In the Rain ve One Spring Night gibi, daha ferahlatıcı bir havada oluyor diye düşünüyorum. Bu dizide de Nam Haeng-Seon’un olgunluğu, duru güzelliği ve sevdiklerini kollayan ağırbaşlı kişiliği benden bu yüzden tam puan almıştı. Ne yalan söyleyeyim Kore medyasında aynı tip güzelliğin övüldüğünü görmekten sıkılmış durumdayım, bir sebebi de bu aslında. Ancak erkek başrolümüz Choi Chi-Yeol’ün özellikle dizinin başlarında beni çileden çıkardığını söylemeliyim. “Milyar dolarlık adam” olarak burnu havada ve bencil tavırlarının üstüne bir de kimsenin ismini ezbere bilmeyerek birlikte çalıştığı kişilere eziyet etmesi beni biraz ters tarafa itmişti. Ancak daha sonradan Nam Hae-E’yi ve Haeng-Seon’u kollamaya çalışırkenki tavırları beni biraz ısındırmaya yetti. Ancak kendisinin rolünün çok daha mühim bir amaça hizmet ettiğini düşünüyorum.
Dershane ve özel ders füryası ülkemizde de aşina olduğumuz bir konu aslında, ancak bunun Kore gibi rekabetin en üst raddede olduğu bir ülkede gençlere ne kadar yük olduğunu görmek açısından Choi Chi-Yeol çok önemli bir karakter. Akıl sağlıkları ve istekleri önemsenmeden kendilerini bir at yarışının içinde bulan Koreli gençlerin çoğu kimlik sıkıntıları yaşıyor ve ümitsizliğe itiliyor. Başarının üniversite sınav sonucuyla ölçülen toksik bir statü simgesi olarak görülmesi, velilerin kendi aralarında dahi yarışmaları, sınav sorularının sızdırılması ve öğretmenlerin de özel hayatına dahi karışmayı kendinde hak görmeleri maalesef çok gerçekçi olaylar -Kendim de bir öğretmen olarak onaylıyorum:(- Mesela burada Jang Seo-Jin ve Jo Su-Hui gibi ebeveynler olabilir, çocuklarınızın tüm hayatını sınav kaygısıyla doldurarak sağlıksız ve bağ kurmakta zorlanan çocuklar yetiştirebilirsiniz. Bu noktada Nam Haeng-Seon’un tavrı çok hoşuma gitmişti diziyi izlerken, hem başarısızlıktan korkmayarak kızına güven vermesi, hem de haftada bir yaptıkları kızarmış tavuk ve film gecesi gibi aktiviteler bile çok kıymetli bence böyle bir dönemden geçen bir çocuk açısından. Bu yüzden Nam Hae-E’nin stresli durumlarla daha iyi başa çıkması ve çok düşünceli bir çocuk olması hiç şaşırtıcı değildi benim açımdan. Aynı annesi olmuş işte:D
Ancak dizinin bir yerden sonra hafiften gizem ve suç dramasına dönmesini ben tam olarak adlandıramadım açıkçası. Yıldız öğretmenimizin sağ kolunun dizi başından beri hiç fire vermemesine rağmen birden bire saplantılı bir suç makinesi çıkması “Bu gerekli miydi gerçekten?” diye bir düşündürdü. Ayrıca NEDEN KEDİLER???? ;-; Bu süreçte Nam Hae-E az kalsın öbür dünyayı boylayana kadar Choi Chi-Yeol’ün hiçbir şeyden şüphelenmemesi de sinir bozucuydu. Anlıyorum senelerdir birlikte çalıştığın ve çok yakının olan birinden şüphelenmek zor olabilir, fakat yahu günlük güneşlik havada adam yatın dümenini “Pardon büyük dalga geldi ehi ehi” diyerek kırdı ve kadının bileğini sakatlamasına sebep oldu, sen de kadının dibinde olmana rağmen bunu yedin he? Yorum yapmıyorum. Crash Course in Romance, hayatın içinden sessiz sakin bir drama gibi gözükse de ilk başta, birden gizem ve cinayet içeren yan hikaye girmesi bence anlamsız bir hareketti.
Ancak genel olarak, başroller arasında karşı konulmaz bir çekim olduğunu söylemeliyim. Bazı yerlerde Nam Haeng-Seon’un aşırı fedakarlığına, yersiz naifliğine ve insanlara kendini ezdirmesine tam olarak alışamasam da izlemesi çok keyifli bir karakter olduğunu düşünüyorum. Aşırı rekabetçi bir ortamda kızını (aslında yeğenini) kıt kanaat geçirerek okutmaya çalışmasına, bir yandan gözler önünde ünlü bir öğretmenle aşk yaşamaya başlamasına ve sürekli daha genç ve güzel kadınlarla kıyaslanmasına, o da yetmedi engelli kardeşine bakmakla sorumlu olmasına rağmen böylesine iyi kalpli ve neşeli bir kadın olarak kalması çok sevindirici. Sakin ve hayatın içinden karakterleri olan bir dizi arıyorsanız, Crash Course in Romance tam size göre diyebilirim.
